İkizlerin Aynı Sınıfta Okuması Sakıncalı Mı?

İkiz kardeşlerin aynı sınıfta olmaları sakıncalı mı?
  

Yurtdışında ikiz kardeşlerin birbiriyle aynı sınıflarda okumaması için uygulamalar düzenleniyor ve istatistiklerde görülmüştür ki, 5 okuldan 1’i bu uygulamaları kullanıyor. Bunu göz önüne alarak 9000’i aşan ikizler üzerinde çalışma yürüten Londra Üniversitesi, ikiz kardeşleri farklı sınıflarda okutmanın hiçbir güçlü gerekçesi olmadığını ortaya koydu. Yaşları 7 ile 12 arasında değişen ikizler üzerinde yapılan araştırmanın sonuçları Gelişimsel Psikoloji Dergisi’nde yayınlandı. Bulgulara göre, ikiz veya üçüz kardeşleri farklı sınıflarda okutmanın çocuklara elle tutulur bir fayda sağlamıyor hatta bazı durumlarda olumsuz etkiler doğuruyor.
Ölçülmüş bir faydası yok
Öğretmen raporları ve sınav sonuçlarında ikizlerin bilişsel yetenekleri ve akademik başarıları göz önüne alınıyor. “Okumak benim için kolaydır” ve “Matematiği severim” gibi sorulara verdikleri cevaplar ile çocukların Akademik yönden motivasyonlarının ölçüldüğü çalışmada, ikiz kardeşlerinden ayrı sınıflarda eğitim gören çocukların akademik yönden motivasyonlarında, sınıflarının ayrı olmasının herhangi bir pozitif etkisi bulunmuyor.
İkiz kardeşlerin ayrı sınıflarda eğitim görmesinin neredeyse hiçbir ortalama etkisinin bulunamamasının yanı sıra, uzun vadede ikizlerin sınıflarının ayrılmasında onlara büyük bir getirisi olmadığı saptanmış. İngiltere’deki okullarda gözlemlenen ikiz kardeşler için belirgin olan tek farklılık, 16 yaşındaki ikizlerin aynı sınıfta eğitim almalarının daha doğru olabileceği yönünde fakat bu bulgu bile zayıf bir oranda görülmüş. Bireysel farklılıklar, yaş, cinsiyet, ırk ve tek yumurta ikizi olma gibi ayrıştırıcı özellikler bile göz önüne alındığında bu fark yine de çok az bir oranda.
Üniversite akademisyenlerinden araştırmayı yürüten Yulia Kovas’ın söyledikleri ise şöyle: “İkizlerin farklı sınıflarda olmasının hiçbir etkisi yoktur diyemeyiz; ancak beraber veya farklı sınıflarda eğitim görmelerinin ‘Akademik açıdan motivasyon sağlaması ve akademik başarıyı arttırmasının kesin yolu budur’ gibi kesin bir ifade kullanılması için yeterli kanıt olmadığını özellikle belirtmek istiyoruz.” Kovas’a göre ikiz kardeşlerin birlikte veya farklı sınıflarda eğitim görmelerinin, kardeşlerin bireysel ihtiyaç ve farklılıkları göz önünde bulundurularak aileler ve öğretmenler tarafından tartışılması aynı zamanda kardeşlerin isteklerinin de bu karar da önemli ölçüde yer tutması gerekiyor.
Londra’da (King’s College London) yürütülen bir başka çalışmanın sonuçları da benzer sonuçlara işaret ediyor. Fakat bu çalışmada bir başka bulguya rastlanmış. İlkokul çağındaki tek yumurta ikizleri farklı sınıflarda okuduklarında aynı sınıfta oldukları durumlara göre duygusal açıdan çok daha fazla etkileniyor ve bu da olumsuz sonuçlar doğurabiliyor.
Bu konuda katı kuralları olan okullarla mücadele edilmeli
TAMBA (İkizler ve Çoklu Doğum Derneği), ikiz kardeşlerin ayrı sınıflarda okutulması konusunda fanatik yaklaşım benimseyen İngiltere’deki okullara karşın ailelerin yanında destek çalışmaları sürdürüyor. Dernek başkanı Keith Reed gibi durumlarda tek tip bir tutum sergilemenin oldukça yanlış olduğunu söylüyor. İkizler ve Çoklu Yaşam Derneği de araştırma sonuçlarına paralel olarak ikiz kardeşlerin ayrı veya farklı sınıflarda eğitim görmesinin, aile, ikiz kardeşler ve öğretmenlerin hep birlikte alacakları ortak kararın bir sonucu olması gerektiğini savunuyor.



Anaokulu Seçerken Nelere Dikkat Edilmeli?

Anaokulu Seçerken Nelere Dikkat Edilmeli
   

0-6 yaşları bebeklik ve erken çocukluk dönemini kapsayan çocuğun en hızlı gelişim gösterdiği dönemdir. Çocukların bu dönemde yaşadığı deneyimler, tüm hayatı boyunca yaşayacaklarının ve kişiliğinin temelini oluşturuyor. Bu sebeple erken çocukluk döneminde alınan eğitim çok önemlidir. Peki anaokulu seçerken eve yakın olması gibi kriterlerin dışında en çok nelere dikkat edilmeli?


Okul öncesi eğitim neden bu kadar önemli?

Evde verilen eğitim ne kadar olumlu yönde desteklenmiş olursa olsun anasınıflarında verilen okul öncesi eğitimin yerini tutmayabilir. Çocuklar bu dönemde pek çok temel kavramı öğrenerek bilişsel gelişimlerini, dil becerilerini geliştirirler, kendi öz bakım becerileri, kaba ve ince motor becerilerini yani kas gelişimlerini geliştirirler bu dönemde. Bireyselleşmeyi, sosyalleşmeyi öğrenerek ilkokula duygusal ve akademik bakımdan daha hazır bir şekilde başlayabilirler bu sayede.
Yapılan çalışmalarda görülmüştür ki, okul öncesi eğitim alan çocukların okul öncesi eğitimi almayan çocuklara göre okul devam oranlarının ve akademik başarılarının çok daha yüksektir ve bu çocuklar ilkokula adapte olmakta çok daha az sıkıntı yaşarlar. Bireysel farklılıklar, çevrenin etkisi ve gelişim süreçlerini göz ardı etmeden ve bir genelleme yapmaktan kaçınarak söyleyebiliriz ki okul öncesi eğitimi almamış çocuklar okula başlamada, annelerinden ayrılmada ve yeni bir ortama girmekte anasınıfına giden çocuklardan çok daha fazla zorlanmaktadırlar.

Çocuklar en erken kaç yaşında okula başlamalı?
Eğitim aslında biz doğduğumuz andan itibaren başlar ömrümüzün sonuna dek devam eder. Doğduğumuz anda ihtiyacımız olan her şeyi bilerek değil belli refleksler sayesinde yaşayarak deneyimleriz sonrasında ise gözlem ve taklit yoluyla öğrenmeye ve eğitim almaya başlarız. 0 -6 yaş sürecin çocukların en hızlı geliştikleri ve en hızlı öğrendikleri gelişim sürecini kaplayan bir dönemdir. 0-3 yaş çocuğun annesiyle kuruduğu bağ, yaşadığı deneyimler, travmalar, tecrübeler, çevresel faktörler onun geri kalan yaşamını etkileyen en önemli dönemlerden biridir. 2 yaştan itibaren çocuklar kas gelişimlerini tamamlamaya ve çevresiyle ilgilenmeye başlar. Merak eder, araştırır, yürümeye başlamasıyla birlikte çevresini keşfeder ve böylece zihinsel faaliyetleri artar ve dünyayı tanımaya yönelik adımlar atar. Bu nedenle 0 – 3 yaş aralığındaki çocuklar anneli oyun gruplarıyla birlikte okula adım atabilir ve bu çevreye anneleriyle birlikte uyum sağlamayı deneyebilirler. Bilişsel ve motor gelişimleri tamamlanırken aynı zamanda sosyalleşme fırsatı da bulurlar. Bu dönemde anne gibi abla gibi güvendikleri ve severek yanlarında durdukları bir kişiyle böyle sosyal ortamlara girmek onlar açısından daha güvenli ve de sağlıklı bir gelişim gösterecektir. Daha sonraki yaşlarda ise çocuklar bireysel olarak anaokuluna katılım sağlayabilir, arkadaşlarıyla sosyalleşebilir ve de eğitimlerini tamamlayabilir. 3 - 6 yaş çocukların bilişsel gelişimleri ve sosyal gelişimleri açısından ana okullarına devam etmesi, en azından haftanın çoğunluğunda kurumda bulunması oldukça faydalı olacaktır.

Okul öncesinde nasıl bir eğitim verilmeli?
Okul öncesi eğitim çocuğu zihinsel, fiziksel, duygusal açıdan besleyebilmeli, etkileşimlere fırsat vererek çocuğun sosyalleşmesini desteklemelidir. Çocukta kalıtımsal olarak var olan özellikleri ortaya çıkartabilmelidir. Her çocuğun “biricik” olduğunu unutmadan, bireysel farklılıkları, gelişim özellikleri, kişisel özellikleri, yetenek ve becerileri göz önünde bulundurması oldukça önemlidir. Bununla birlikte çocukta özgüven oluşumunu, yaratıcılığın ve üretkenliğin ortaya çıkmasını destekleyen, aile ve eğitimcinin iş birliği içinde olduğu, kaliteli bir eğitim programının sunulduğu güvenilir bir kurum olmalıdır.

Aileler anaokulu seçerken nelere dikkat etmeli?
Öncelikle ebeveynler olarak kurumları ziyaret etmeli ve gözlem yapmalısınız. Bu gözlemler sonucunda listenizde değişiklikler yapıp arasından seçim yapacağınız kurumlara çocuklarınız ile birlikte gitmeli, onların ortamı tanımasına fırsat vermeli ve fikirlerini almalısınız. 
Anaokulunda arayacağınız kriterler şunlar olmalı:
·       Okulun fiziki özellikleri; kurumun bulunduğu ortam çocuk açısından çekici, bol ışık alan, bahçesi olan ve güvenlik önlemleri olan bir yer olmalıdır.
·       Okul mevcudu ve sınıf mevcudu kaçtır?
·       Sınıflara kaç öğretmen eğitim vermektedir? Her öğretmene düşen öğrenci sayısı; 2-3 yaş grubu için bir öğretmene 5-7 öğrenci, daha büyük yaş grupları içinse 10-12 kişi olmalıdır.
·       Bir psikolog, pedagog ya da psikolojik danışman var mıdır?
·       Güvenlik önlemleri ve hijyen (sınıflar-tuvalet-mutfak) koşulları yeterli mi?
·       Eğitim materyali yeterli midir? Oyuncaklar tahtadan mı yapılmış yoksa plastik mi?
·       Özel bir eğitim sistemleri ve izledikleri bir eğitim felsefesi var mı? Öğretim Programının içeriği; uygulanan program çocuğun bütün gelişim alanlarını destekler nitelikte olmalıdır. Yapılan kültürel etkinlikler, günlük planlar ve müfredatın içeriği ve amacı çocuklarınız için istediğiniz eğitime uygun olmalıdır.
·       Ulaşım nasıl sağlanıyor?
·       Yemekler nerden ve nasıl temin ediliyor? 
·       Çocuklara tuvalet eğitimi veriliyor mu?
·       Eğitimcilerin disiplin anlayışı nasıldır?
·       Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı mı? 
·       Maddi açıdan bütçemize uygun mu?
·       Sağlık sorunlarına karşı neler yapıldığı; olası bir sağlık sorununda doğru müdahale edilmesi ve sağlık personeli bulundurulması, beslenme uzmanı tarafından hazırlanan bir yemek listesi olması ve ailelere verilmesi, hijyen konularına dikkat edilmesi gerekir.
·       Acil durumlarda neler yapıldığı; acil durumlar için uygun kaçış planı ve tatbikatlar yapılması gerekir.


Göz önünde bulundurmanız gereken birkaç madde sıraladım elimden geldiğince. Umarım seçiminizde yardımcı olmuşumdur, Sevgiler.

   
"Nesneleri tanıyabilmek için, kişi onlarla uğraşmalı, onlarda değişiklik yapmalı, yerini değiştirmeli, birleştirmeli, ayırmalı,tekrar birleştirmelidir. Bilgi, kişinin nesnelerle olan ilişkilerinden doğar"
- Jean PIAGET
cansunediyor. Blogger tarafından desteklenmektedir.